TÜRKİYE'DE VE DÜNYA'DA KURUYAN GÖLLER
Marmara Gölü, Manisa
1932 – 1953 yılları arasında yapılan çalışmalarla bir
rezervuara dönüştürülmüş olan Marmara Gölü, 1990’lı yılların ilk yarısından
itibaren kurumaya başladı. Gölün en önemli su kaynağı olan Gördes
Çayı’nın, 2009 yılında yapımı tamamlanan Gördes Barajı’na yönlendirilmesi gölün
su seviyesine düşmesine neden olmuştur.
Bugün, gittikçe çekilen göl sularının yerine tarım alanları
açıldı. Su biriktirme kapasitesinin yüzde 80’ini kaybeden gölün balık ve kuş
popülasyonu yok olma tehlikesi altında durumdadır.
Meke Gölü, Konya
"Dünyanın nazar boncuğu" olarak adlandırılan yapısındaki mikro organizmalardan dolayı muhteşem renklere bürünen, milyonlarca yıl önce volkanik patlama ile krater oluştuğu, 9 bin yıl önce olan ikinci patlamanın olması ve içine su dolmasıyla oluşan bir göldür Konya'daki Meke Gölü. Konya Havzası'nda yer altı suyunun çekilmesiyle birlikte gölün güzelliğini oluşturan suyun da çekilmesi, yağış miktarının az olduğu
bölgede, yer altı sularının (su çekmek için 130 bin kuru açılmış!) kontrolsüzce bilinçsizce tüketilmesi nedeniyle bu kaynaklardan da mahrum
kalan doğa harikası olan Meke Gölü, zaman içinde kurumaya başlamış ve suyunu da, güzelliğini de gitgide kaybetmektedir.
Gölün son durumu ile ilgili haber link:
https://www.karar.com/dunyanin-nazar-boncugu-meke-golu-kurudu-1559176
Gölün son durumu ile ilgili haber link:
https://www.karar.com/dunyanin-nazar-boncugu-meke-golu-kurudu-1559176
Ladik Gölü, Samsun
Samsun’un Ladik ilçesinde bulunan 870 hektarlık Ladik Gölü, yüzer adaları ve
turna balığı ile meşhur Ladik Gölü erozyondan ve sulama için kullanılmasından dolayı su seviyesinin yüzde 80’ini kaybetmiştir.
Günümüzde artık gölde ki yüzer adaların tabanla birleşip yok olduğu, sucul canlı popülasyonunun yok olma seviyesine geldiği tespit edilmiştir.
Kuyucuk Gölü, Kars
İçinde yapay bir adaya sahip Doğu Anadolu’nun ilk Ramsar alanı alanı olan, "Yaban Hayatı Geliştirme Sahası", "Doğu Anadolu’nun ilk Avrupa Seçkin Turizm
Cenneti" olan Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti susuzluktan dolayı kurudu.
Daha önceki yıllarda da kuruma tehlikesi geçiren göl
bir nebze de olsa kurtarılabilmişti ancak şu an itibariyle tamamen kurumuş
durumda.
Biyolog Doç.Dr. Çağan Şekercioğlu, “Maalesef
Kuyucuk, sene içerisinde kuşlar için en önemli olduğu zamanda kurudu. Yani
eylül ve ekim aylarında sonbahar göçünde. Normalde bu zamanda yaklaşık 60
türden 40-45 bin kuş sayarken, şu an Kuyucuk’ta su yok, kuş yok. Burayı
kullanamayan kuşların bir kısmının da telef olduğuna eminiz. Çünkü bölgede bu
kadar kuşu kaldıracak alternatif başka bir göl yok” dedi.
Kuyucuk Gölü de diğer yok olmaya yüz tutan göllerimiz
gibi yanlış su kullanımı kurbanı.
*Ramsar Alanı: 28 Aralık 1993 tarihli ve 3958
sayılı Kanunla uygun bulunan Ramsar Sözleşmesinin 2 nci maddesi
gereğince, Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Listesine dahil edilen sulak
alanlar olarak tanımlanıyor.
Kuyucuk Gölü Son Hali
Burdur Gölü,
Burdur-Isparta
Türkiye’nin en derin
göllerinden olan ve yüz binlerce kuşa, endemik türde canlıya ev sahipliği yapan
Burdur Gölü, geri dönüşü olmayan yola girdi. Su seviyesindeki azalmanın artık
geri dönülemez noktayı aştığını belirten yetkililer, tek çarenin suyun
azalmasını yavaşlatmak olduğunu belirttiler.
2013 yılında hazırlanan bir
raporda, göldeki su seviyesi düşüşünün durdurulması için başta Bozçay
olmak üzere derelerden göle su girişinin sağlanması ve tarımda su kullanımının
azaltılarak yer altı su seviyesinin yükseltilmesi gerektiği
vurgulanmıştı.
Geçen sürede yapılan
çalışmalardan yeterli verim alınamaması sebebiyle göl bugün kurumaya mahkum
halde. Gelecek on yıl içinde göl suyundaki tuz seviyesinin deniz suyundaki tuz
değerini aşması bekleniyor. Bu durumun ciddi çevre sorunlarına yol açması
beklenirken, insanlarda solunum yoluna bağlı rahatsızlıkların artacağı tahmin
ediliyor.
-İnsuyu Mağarası,
Burdur
1965 yılında Türkiye’nin
turizme açılan ilk mağarası olan İnsuyu Mağarası da kuraklıktan nasibini aldı.
Mağarada yer alan dokuz adet gölün tamamı kurudu. Yaşanan kuraklığın yanında
bölgede yapılan aşırı sondaj çalışmaları da bu sonuçta etkili oldu.
Ne yazık ki kuruyan
göllerimizin tamamı yukarıda saydıklarımızdan ibaret değil. Sizlerle
paylaştıklarımızın ortak özelliği yanlış su kullanımı sonucu bu duruma gelmiş
olmaları.
Bu da bize daha akılcı ve ihtiyaca cevap veren sulama
politikalarına ihtiyacımız olduğunu gösteriyor. Sayısı az olan tatlı su
kaynaklarımızı daha verimli kullanmaktan ve doğayla uyumlu yaşamaktan başka
çaremiz yok.
Yorumlar
Yorum Gönder